CHP'nin açılımlarını samimi buluyor musunuz?

Yaklaşan seçimlerle birlikte, seçimleri kazanması muhtemel partiler bildiğiniz üzere birtakım seçim yatırımlarına yöneldi. AKP'nin; Güneydoğu’ya kürtçe

televizyon sunması, Alevilere 'açılımlar' teklifleri, solculara 'Nazım kıyağı', liberallere AB bağlılığı sözü, sağcılara Peres'i tersleme, Alevilerin çoğunluğunu

oluşturduğu Tunceli'de kömürden sonra beyaz eşya dağıtımı gibi ahtapotvari yatırımlarının pek samimi olmadığını söylemek yanlış olmaz. Peki ya CHP? Bence

CHP'nin de AKP'den kalır tarafı yok. Onlar da oy için fikirlerini ve görüşlerini bir kenara bırakmış durumda. Yani Muktedir olması muhtemel iki parti de seçimlere yatırım yapıyor...

Ekseriyetle sağ kesime yaptığı açılımlar ile kuran kursları açılmasın diyorlardı, şimdi 'her mahalleye bir kuran kursu'' kampanyası başlatıyorlar, türban ve

çarşaf'ın çağdışı olduğunu, devlet daireleri ve okullarında yasak olduğunu söylüyorlardı, şimdi ise otomobilin gaz pedalına köklemiş şoförün bir anda durup

ardından geriye doğru gitmesi gibi farklılaşan bir CHP...

Bu anlayışın, 1946'da 'Demokrasi ve Basın Özgürlüğü'' diye iktidara gelen Demokrat Parti zihniyetinden ne farkı var!? Hiçbir şey mi değişmedi!?

agirbas demiş ki:

Yaklaşan seçimlerle birlikte, seçimleri kazanması muhtemel partiler bildiğiniz üzere birtakım seçim yatırımlarına yöneldi. AKP'nin; Güneydoğu’ya kürtçe

televizyon sunması, Alevilere 'açılımlar' teklifleri, solculara 'Nazım kıyağı', liberallere AB bağlılığı sözü, sağcılara Peres'i tersleme, Alevilerin çoğunluğunu

oluşturduğu Tunceli'de kömürden sonra beyaz eşya dağıtımı gibi ahtapotvari yatırımlarının pek samimi olmadığını söylemek yanlış olmaz. Peki ya CHP? Bence

CHP'nin de AKP'den kalır tarafı yok. Onlar da oy için fikirlerini ve görüşlerini bir kenara bırakmış durumda. Yani Muktedir olması muhtemel iki parti de seçimlere yatırım yapıyor...

Ekseriyetle sağ kesime yaptığı açılımlar ile kuran kursları açılmasın diyorlardı, şimdi 'her mahalleye bir kuran kursu'' kampanyası başlatıyorlar, türban ve

çarşaf'ın çağdışı olduğunu, devlet daireleri ve okullarında yasak olduğunu söylüyorlardı, şimdi ise otomobilin gaz pedalına köklemiş şoförün bir anda durup

ardından geriye doğru gitmesi gibi farklılaşan bir CHP...

Bu anlayışın, 1946'da 'Demokrasi ve Basın Özgürlüğü'' diye iktidara gelen Demokrat Parti zihniyetinden ne farkı var!? Hiçbir şey mi değişmedi!?

Bence asıl yapılması gereken emek siyasetidir, CHP ise bunu sürekli olarak unutan bir zihniyete sahip. Ancak bunu böyle kabul edip savaşmamak, insanları uyandırmamak, asıl suç olacaktır. CHP'de bu ışık olmasa da ben genç insanlarda bu ışığı görüyorum ve bu tür açılımlar yerine daha yapıcı, daha emekçi bir yapının bu tür bir zihniyet yerine CHP'de yer almasını temenni ediyor, bunun için çalıştığımızı bildirmek istiyorum.

Kısacası benim için bu tür açılımlar ilizyondur, hedeften saptırmaktır olayı. Hedef her zaman sol siyasetin gereği olan emek siyasetidir. O yüzden x ya da y açılımı değil, z açılımı bile olsa, eğer içinde emek ya da ilerici bir politika yoksa, bence o şeyin hiçbir değeri yoktur.