1952 yılında Kars’ ta doğan Atilla, devrimci mücadeleyle lisede tanıştı. 1971’den sonra üniversite eğitimi için geldiği İstanbul‘da devrimci çevrelerle ilişkiler kurdu. 1973 sonrası gelişen gençlik hareketleri içinde yer alan Atilla, MMYO’daki mücadeleye önderlik edenler arasında yer aldı.
1975 yılında artık mücadelenin bir öğrenci hareketi çerçevesine sıkıştırılmaması ve daha kapsamlı yürütülmesi gerektiğine inandığı için çevresindeki devrimcilerle o güne kadar yürüttüğünden daha farklı bir faaliyete yöneldi. Aynı dönem devrimci sosyalist hareketin tarih sahnesine çıktığı dönemdi. Atilla, kuruluşundan bir süre sonra bütün olanaklarıyla harekete bağlandı. Özellikle, 1977 yılında itibaren örgütsel mekanizmalar ve her tür politik-askeri eylem içinde yer aldı. Hareketin olanaklarıyla yurtdışında askeri eğitimden geçen Atilla, Genel Komite üyeliği, çeşitli bölge sorumlulukları ve İstanbul dışındaki çalışmalarının koordinasyonu gibi çok yönlü görevler üstlendi. 12 Eylül’den sonra cuntaya karşı silahlı mücadelenin yükseltilmesi için büyük çaba harcadı ve Geçici Merkez Komitesi üyeliği görevini üstlendi.
Atilla Ermutlu ve yoldaşları önderliğindeki hareket, cuntaya karşı bir dizi gerilla eylemi planlamasına girmişti. Bunlardan biri de İsrail İstanbul Başkonsolosu‘nun cezalandırılmasıydı. Eylemin son hazırlıklarının gözden geçirilmesi için eylemde yer alan gerilla grubunun İstanbul Sefaköy‘de buluşmaları gerekiyordu. 5 Haziran günü ele geçtikten sonra polisle işbirliğine giren hain Şemsi Özkan‘ın buluşma yerini polislere bildirmesi üzerine polis pusu kurdu. 6 Haziran 1981 günü kendi kullandığı araba ile buluşma yerine giderken ehliyet kontrolu bahanesiyle etrafı çevrilen Atilla, sol şakağından sıkılan kurşunla sabah saat 8 sularında şehit edildi.
O, devrimci sosyalist hareketin anti-emperyalist/anti-oligarşik mücadelesinde hep yaşayacak.