Gökhan Kınık
Mesaj Sayısı : 107 Yaş : 38 Nerden : bakırköy Kayıt tarihi : 03/09/08
| Konu: Başbuğ'un planı çöken 'tamponu' canlandırmak Perş. Eyl. 25, 2008 12:15 am | |
| Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin yeni yasama yılındaki ilk gündemini, TSK'ye sınırötesi operasyon yetkisi veren Başbakanlık tezkeresinin süresinin bir yıllığına uzatılması oluşturuyor. Büyük hedeflerle göreve gelen Genelkurmay Başkanı Org. İlker Başbuğ, Zap operasyonunda boşa çıkan tampon planını bir kez daha denemeye hazırlanıyor. Genelkurmay Başkanı Org. İlker Başbuğ, gazetecilerle yaptığı 'iletişim toplantıları'nda tezkereyle ilgili bir soruya 'Tezkere konusunda bir şüphemiz yok. Biz sözlü olarak da resmi olarak da görüşümüzü ilettik. Normal zamanında normal olarak çıkacaktır' yanıtını vermişti. Hükümetin ve Meclis'in adına karar veren Başbuğ'un emrettiği gibi sınırötesi operasyonların süresini bir yıl daha uzatan tezkere önce Bakanlar Kurulu'nda imzalandı ve ardından jet hızıyla Meclis'e gönderildi. 1 Ekim'de yeni yasama yılına başlayacak olan Meclis, Başbuğ'un 'çıkacaktır' emrini eksiksiz yerine getirecek ve DTP ile ÖDP'nin muhalefetine karşın savaş tezkeresini AKP, CHP, MHP ve BBP'den oluşan savaş koalisyonunun oylarıyla geçirecek. Tezkereyle birlikte sınırötesi operasyonlar da sürecek. Genelkurmay'daki hazırlık, hava harekâtının yanısıra sonbahar ve 2009 ilkbaharında yeni kara operasyonlarını devreye koyma yönünde. Hangi başarı? Tezkerenin gerekçesinde her zamanki gibi bildik ifadelere verilerek, 'Dost ve kardeş Irak'ın toprak bütünlüğünün, milli birliğinin ve istikrarının korunmasına büyük önem atfeden Türkiye, PKK'nin Irak'ın kuzeyindeki mevcudiyetine ve terörist saldırılarına son verilmesini sağlamak amacıyla askeri faaliyetlerini başarıyla yürütmektedir' denildi. Tezkeredeki 'askeri başarı' ifadesi Türkiye'nin 1983'ten bu yana sık sık duyduğu sözlerden biri oldu. Ama nedense Türkiye 1983'ten bu yana gerçekleştirdiği 25 sınırötesi operasyonla halen PKK'nin Güney Kürdistan'daki varlığını sona erdirmeye çalışıyor! Bu da ister istemez 'hangi başarı' sorusunu akıllara getiriyor. İlk sınırötesi operasyon 25 Mayıs 1983'te 5 ila 7 bin arası sayıda askerin Güney Kürdistan içlerine 5 kilometre kadar girmesiyle başlamıştı. Bunu 1984, 1986 ve 1987'deki operasyonlar izledi. 1988-1991 arasında Irak'ın izin vermemesi nedeniyle duran sınırötesi operasyonlar Nisan 1991'de yeniden başladı. 1991-1998 arası adına 'Çelik', 'Balyoz', 'Tokat', 'Şafak', 'Süpürme' adları verilen onlarca ve üstelik büyük çapta sınırötesi operasyonlar düzenlendi. Ancak bu operasyonların hiçbirinde PKK'nin bitirilmesi hedefine ulaşılamadı. Kürt sorununun sivil yöntemlerle çözülmesi tartışmalarının başladığı, üstelik emekli generallerin de 'Güneydoğu'da yanlış yaptık' itirafında bulunduğu bir süreçte TSK ve AKP hükümetinin geldiği nokta yine sınırötesi operasyonlar oldu. Böylece AKP de ordunun savaş kapsamında kullandığı hükümetler albümündeki yerini aldı. Oysa sınırötesi operasyonlar başta olmak üzere Kürt sorununda izlenen savaş politikasının en belirgin yansıması siyasette oldu. Biten PKK değil, tam tersine ordunun emrine giren ANAP, DYP, RP, DSP, CHP ve MHP koalisyon hükümetleri oldu. Buna karşın ordu ise, siyaset üzerindeki ağırlığını arttırarak güç kazandı. Kerkük hedefli tampon planı Hükümetin süresini uzatmaya hazırlandığı tezkerenin ardında tampon bölge hedefi yatıyor. Genelkurmay Başkanı Başbuğ, bu planı Kara Kuvvetleri Komutanı'yken ısıtmıştı. Hatta Başbuğ'un 28 Haziran 2007'de Isparta Eğirdir'de yaptığı basın toplantısında tampon bölge haritası kısa süreli bir sinevizyonla gazetecilere gösterilip geri çekilmişti. Başbuğ, Şırnak'tan Hakkari'ye uzanan sınır ortalanıp, Türkiye ve Irak tarafını kapsayan, sarı renkli tampon bölge haritasına ait görüntüyü gazetecilerin ısrarlı sorusu üzerine 'Sınır boyunca havadan çektiğimiz görüntüleri izlettirecektik. Filmin hangi bölgeyi kapsadığını anlatabilmek için yaratılmış harita' şeklindeki sözlerle gizleme çabası içine girmişti. Başbuğ'un üzerinde çalıştığı tampon planı 1995'ten bu yana Ankara'nın hedefiydi. Sınırötesi operasyonlar da Güney Kürdistan içlerinde en az 10-15 kilometrelik bir şeritte uzun süre kalma amacına yönelikti. Ancak, bu plan bir türlü hayata geçirilemedi. TSK, Şemdinli olaylarıyla birlikte plan üzerinde yeniden çalışma başlattı. 2007'deki operasyonlarla sürecin startı verilerek, sınırda bir güvenlik kuşağı oluşturulması amaçlandı. TSK, bunu içerde oluşturulacak tampon bölgeyle de desteklemek istiyordu. Nisan 2007'de ilan edilen Güvenlik Bölgesi uygulaması bu amaç için devreye sokuldu. Ancak Zap operasyonuyla plan boşa çıktı. Başbuğ, şimdi bir kez daha aynı planı uygulamaya sokmayı amaçlıyor. Kerkük'ün Güney Kürdistan'a bağlanmasına karşı çıkan Ankara'nın resmi tezine bakıldığında Genelkurmay'ın hedefi de asıl bu noktada yoğunluk kazanıyor. | |
|