Başbakan’ın kefil olduğu Yasin El Kadı da Türkiye dışındayken noterde imza atmıştı.
Deniz Feneri davasında 5 yıl 10 ay hapis cezası alan Mehmet Gürhan’ın Almanya’da tutuklu iken Kanal 7’nin sahibi Zekeriya Karaman’a Türkiye’de “sahte” genel vekâletname vermesi ile Başbakan Tayyip Erdoğan’ın kefil olduğu terör finansörü Yasin Kadı’nın sahte vekâletname verme yönteminin aynı olması dikkat çekti.
Mehmet Gürhan’ın cezaevinde iken sahte vekâletname vermesi, Erdoğan’ın kefil olduğu Yasin Kadı’nın noterde yaptığı sahteciliği akıllara getirdi. BM Güvenlik Konseyi kararı uyarınca Bakanlar Kurulu kararıyla Başbakan Erdoğan’ın eski danışmanı Cüneyd Zapsu’nun iş ortağı Yasin Kadı, “terör örgütlerini ve terorizmi finanse eden kişi ve kuruluşlar arasında” yer aldığından malvarlığı dondurulmuştu. Başbakan Erdoğan ise Yasin Kadı’ya “Yasin Beyi tanıyorum ve kendime inandığım gibi inanıyorum” sözleriyle kefil olduğunu duyurmuştu. Erdoğan’ın kefil olduğu Yasin Kadı da aynı Gürhan ile Karaman arasındaki sahte vekâletname verme işlemlerinin benzeri nedeniyle soruşturulmuştu.
Adalet müfettişleri, Kadı’nın Türkiye’ye girişinin yasak olduğu 2 Nisan 2004 tarihinde İstanbul 35. Noteri’ne “giderek” sahibi olduğu Caravan Dış Ticaret ile Ella Prodüksiyon şirketlerini temsile yetkili olarak kendisiyle ortağı Ömer Zubair’i gösteren belgeyi imzaladığını belirlemişlerdi.
Emniyet Genel Müdürlüğü’nün resmi yazısına göre ise Yasin Kadı, son olarak 28 Ağustos 2001 tarihinde ülkeye giriş yapmış, üç gün sonra 31 Ağustos’ta da Türkiye’den ayrılmıştı.
Adalet müfettişleri, Yasin Kadı’nın 1992, 1998, 1999 ve 2001 yıllarına ait vekâletname ve sözleşmelerdeki imzalarıyla yasaklı olduğu dönemdeki belgelerdeki imzaların karşılaştırılması istemiyle 28 Ağustos 2006 tarihinde Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi’ne başvurdu. Adli Tıp, imza ve yazıların “aynı el ürünü” olmadığı sonucuna ulaştı.