CHP Bakırköy Gençlik Kolu Forumu |
|
| AKP Kapatma Davası | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
Doğan
Mesaj Sayısı : 1 Kayıt tarihi : 27/06/08
| Konu: AKP Kapatma Davası Cuma Haz. 27, 2008 7:53 am | |
| Arkadaşlar, AKP'yi kapatma davası ile ilgili görüşlerimizi burada paylaşalım | |
| | | ali
Mesaj Sayısı : 55 Kayıt tarihi : 27/06/08
| Konu: AB nin dava hakkındaki tavrı Cuma Haz. 27, 2008 6:57 pm | |
| AKP nin kapatılma davasının hukuki boyutunun dışında bir de Avrupa Birligine tam üyelik süreci ile ilgili gelinilen noktayı da degerlendirmek gerekiyor... Dava açıldıgından beri AB ülkelerinden ve parlementosundan alınan tepkilere baktıgımızda AKP nin aslında kimlere hizmet ettigi çok açık bir sekilde görülmektedir. AKP nin kapatılması sonucunda Türkiye nin AB birligi üyeliginin (ki böyle bir üyelik bu yüzyıl icinde imkan dahilinde görülmemekte) tehlikeye gireceginin bir tehdit şeklinde ifade edilmesi, AKP nin savunuculuguna soyunulması gecen günlerde tanık olunulan durumdur. Kapatma davasının ardından AB ye bir yaranma ve yardım dileme şeklinde ortaya cıkarılan 301. madde degişikligini, adalet reformunun Türk yargı mesnuplarında önce AB kurumlarına gönderilmesini de, AB ye karşı AKP nin jesti olarak görmek yanlış olmaz. Kısacası, bildiginiz gibi Emperyalist ülkeler, kendi sömürü alanları olan ülkelerde kendilerinin kontrolu altında olacak kişilerin yönetimde kalmasını isterler. Bu isteklerini yerine getiriken de sürekli savunuculuklarını yaptıkları hukuka müdahale etmeyi önemsemezler.AKP örnegide bunun çok acık bir örnegi olarak karşımızda durmaktadır...
En son ali tarafından Cuma Ekim 03, 2008 10:34 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi | |
| | | Burcu.Demir
Mesaj Sayısı : 46 Yaş : 39 Nerden : İstanbul- Bakırköy Kayıt tarihi : 28/06/08
| Konu: Geri: AKP Kapatma Davası Paz Haz. 29, 2008 11:44 pm | |
| AKP kapatma davası ile ilgili çeşitli fikirler var. Gerek hukukçusu gerek siyasetçisi herkes tazeliğini kaybetmeyen bu konu ile ilgili görüşlerini bildiriyor.
Yargıtay onursal başkanı Sami Selçuk’un dediği gibi Türkiye parti kapama açısından bir rekora sahip. Aynı zamanda mevcut yasaların buna yol açtığından ve bu yasalar olduğu sürece daha çok davalarla karşılaşacağımızdan söz ediyor. Bu aşamada yapılacak bir anayasa değişikliği hazırlığının da sorun yaratabileceğini ama bunun yapılmasının zorunlu olduğunu dile getiriyor ve özellikle odak olma gibi bir suçlamanın son derece muğlak olduğunu da belirtiyor.
Meclis eski başkanı ve hukukçu Hüsamettin Cindoruk ise yeni anayasa hazırlığını falan boşversinler, savunmaya baksınlar şu anda. Yapılacak şey odur, maç devam ederken kural değiştirilmez diyor.
Fazilet Partisi ve Saadet partisi eski genel başkan yardımcısı Mehmet Bekaroğlu ise bu davanın hukuki değil siyasi bir dava olduğunu savunuyor ve laiklik ve kimlik politikalarının asıl belirleyici olduğunu ve aynı politikaları 1920’lerin, 1930’ların politikalarını bugün uygulamanın bu davaları getirdiğini ve asıl arkasında da iktidar kavgasının yattığını söylüyor.
Cumhuriyet gazetesi yazarı Mustafa Balbay’a göre ise AKP şu anda hukuku tartışmalı hale getirerek çok tehlikeli bir şey yapıyor. Aynı zaman da oyların büyük çoğunluğunu alıp iktidara gelmenin her türlü hak iddia edebilmek için yeterli olmadığını da sözlerine ekliyor.
Anayasa hukukçusu Süheyl Batum’a göre ise parti kapatma rejiminin mevcut olduğu ülkelerin hiçbir tanesinde o rejimi hareket geçirecek olan makama karşı Türkiye'de olduğu kadar inanılmaz bir tepki gösterilemez. Aynı zaman da son zamanlarda tartışılan mevcut durumun Avrupa’da örneklerinin olduğunu söylüyor. İspanya ‘da Fransa ‘da benzer örneklerin olduğunu hatta İspanya’da ki kapatma davasında Refah Partisi ile ilgili alınan karara atıflarda bulunulduğundan bahsediyor.
Süheyl Batum yeni anayasa taslağında da mevcut olan olan siyasi partiler yasasından bahsediyor . AKP’nin söylediklerinde samimi olmadığını değiştirmeye çalıştıkları şeylerden anladığını söylüyor çünkü bu konu gündeme gelmeden evvel bu yasa yeni taslağa alınmıştı. Oysa şimdi karşısında duruyorlar diyor.
( 18.Mart.2008 tarihinde Can Dündar’ın “Neden” programında ki konukların konuşmalarından çıkardığım özettir.) | |
| | | dead1bodies1everywhere
Mesaj Sayısı : 7 Yaş : 35 Nerden : g.o.paşa Kayıt tarihi : 05/07/08
| Konu: Geri: AKP Kapatma Davası C.tesi Tem. 05, 2008 8:11 pm | |
| öncelikle parti kapatma hiç bi sorunu çözmez çünkü demokrasi dediğimiz sistem de parti devamlılığı söz konusudur biri kapansa onun devamı olan parti tekrar kurulur!evet ülkemiz parti kapatmada rekor kırıyor fakat türkiyeyi avrupayı ölçü alarak sınırlandıramayız ayrıca bazı avrupa ülkelerinde de kapatılan partiler var!ayrıca islamı kabul eden ülkelerin geninde mi vardır ne sürekli din sömürüleri...bu arada amerika faktörünü de unutmayalım ne yazık ki her sene seçimlerden sonra "demokratip bir seçim oldu"yorumları yapılır bunların doğruluklarından şüphe etmek gerek bu zamanda amerikayı arkasına alan sağlammış havası var!ortadoğu projesinin bi parçası olduğumuzu düşündüğümüzde tayyip gibilerin kuklalık yapmaya devam edecekleri apaçık ortada!!demem o ki burası türkiye din uğruna ne kanlar döküldü yükselen radikal islamı temsil edenleri de amerika elinde oynatıyo!bu coğrafyada devrimlere karşı olan belki de milyonlarca insan var ve ne yazık ki onlar biz cumhuriyetçiler gibi atatürkçüler gibi "zayıf halkalı örgütlenme"tipinden uzak duruyolar!hızlı ve önü alınamaz bi biçimde herşey hukuk normlarında saptırılıp din merkezli adapteler şekline dönüştürülüyo!atatürk devrimleri sahiplenecek milyonlarca insan var ve yine atatürk gibi büyük komutan ve lideri tanıyan dünyada milyonlarca insan var!din odaklı parti anlayışı çoğu zaman faşizmi de beraberinde getiriyo!halbu ki pozitivist ilerici bilimsel tarza önem verenler yani "atatürkün kurduğu ve başında olduğu chp gibi"tabi şu anki parti tüzükleri de icraatları da tartışılır durumda!gerici yapılanmalı partiler bence suçları kanıtlandığı taktirde söylemleriyle atatürk devrimlerine karşı olanları ömür boyu siyaset yasağının gelmesi sivil, toplumcu bir anayasanın hazırlanması ve devletin kademelerine yüksek mahkeme mensuplarının(koyu atatürk taraftarı)belki bi nepze parti kapatmaları sona erdirir??! | |
| | | ali
Mesaj Sayısı : 55 Kayıt tarihi : 27/06/08
| Konu: Geri: AKP Kapatma Davası Salı Tem. 08, 2008 3:39 pm | |
| Bağımsız olmayan bir ülkede, "demokrasi" kendi özünden uzaklaşarak, sadece küresel güçlerin istedikleri kişileri başa getirmeleri için kullandıkları legal bir yol olarak kalır. Seçim sürecine gelinilmeden, halkın egitim seviyesi ve olayları okumadaki becerisi de dikkate alınarak oluşturulan ve uygulanan siyasi ve özellikle de ekonomik dayatmalar iktidar degişiminin oldukça kolaylaşmasını saglar. Başka bir deyişle sonuçları önceden hazırlanan bir seçim yaşanır. Türkiye bu secimlerden oldukça fazlaca yaşadı.2002 öncesinde yaşanan ekonomik krizinin etkisiyle girilen seçimler en yakın örnegi olusturmakta. Bundan dolayı, siyasi partilerin kapatılması konusunu sadece demokrasi ekseninde ele almak doğru bir sonuç vermez. Hukuku bu denli ayaklar altına alanların oldugu, demokrasiden sadece oy oranına bakılarak "istedigimi yaparım" anlayışını cıkaranların bulundugu bir ülkede başta demokrasi kültüründen bahsetmek yanlış olur. Dolayısıyla demokrasilerde parti kapatma olmaz diyerek akp nin savunuculugna yapanların amacının cok farklı oldugu buradan anlaşılmaktadır. Ayrıca Türkiye gibi bir ülkenin koşulları göz önüne alındıgında parti kapatmanın demokrasiye karşıt bir eylem olmadıgı, aksine demokrasiye karşı olan unsurların siyasi sahneden uzaklaştırılması için kullanılan bir yöntem oldugu görülür. Tüm bunların yanında tabii ki parti kapatmak, rejimsel tehtidlerin yok edilmesi icin kullanılabilecek uzun vadeli bir yöntem olamaz. Bu tür durumları ortadan kaldırmanın en akılcı yolu, halkın aydınlatılması ve devrimlerin doğru şekilde tüm halka indirgenmesi olarak karşımıza cıkmaktadır.
En son ali tarafından Cuma Ekim 03, 2008 10:35 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi | |
| | | Mehmet Alp
Mesaj Sayısı : 4 Yaş : 37 Nerden : İstanbul Kayıt tarihi : 27/06/08
| Konu: Geri: AKP Kapatma Davası Cuma Tem. 11, 2008 10:46 pm | |
| Hukuk felsefesinde tartışılan bir soru vardır: ''Özgürlük düşmanlarına özgürlük tanınır mı?''. Ekseriyetle bu soruya verilen cevap 'hayır'dır. Şimdi bu soruyu biraz daha duruma uyarlayarak soralım: ''Demokrasi düşmanları demokrasiden faydalanabilir mi?'' Şahsi fikrim; demokrasi düşmanlarının da demokratik haklardan faydalanmasına izin verilmesi aynı şekilde demokrasi düşmanlığı olacaktır. Belki kasıtla değil ama taksirle. Bu nedenle her sistem de olduğu gibi demokrasi de kendini koruyacaktır. Parti kapatma da bu amaçla demokrasilerde yer edinmiştir. Yani parti kapatma demokrasilere aykırı değil demokrasilerin geliştirdiği bir savunma şeklidir. Bu yetki, gücünü anayasadan alan yargıya verilmiştir zaten yargı da demokrasilerin olmazsa olmazı erkler ayrılığı ilkesi doğrultusunda bağımsız bir erktir. Bu açıdan da parti kapatma demokrasinin işleyişine aykırı düşmemektedir. Akp'nin kapatılması davası da rejimin kendini demokrasi içinde, demokrasinin tanıdığı imkanlar ile korumasıdır. Endişe etmemiz gereken ise ''kapatma davası demokrasiye zarar verir mi?'' değil de, neden Türkiye'de demokrasinin savunma imkanlarına bu kadar sık başvurmak zorunda kaldığımızdır. Bu bile bize henüz demokrasinin ülkemizde tam olarak yerleşmediğini gösterir.
Değinmek istediğim başka bi konu ise kapatma davasının konusu. Tabi ki Akp'nin laiklik karşıtı odakların merkezi olduğundan şüphe yok ve bu bile kapatma kararı için yeterli bir neden. Ancak Akp'nin kapatılma istemi gerekçeleri bunlarla sınırlanamaz. Cumhuriyet tarihindeki en büyük yolsuzluklar dönüyor, ulusal menfaatlerden hayati tavizler veriliyor, Lozan bizzat Akp tarafından deliniyor, ülke toprakları ve stratejik kurumları yabancılara peşkeş çekiliyor, halkçı politikalar tamamen terk ediliyor devlet sadece sermaye sahiplerinin koruyucusu konumuna gertiriliyor. Ancak bunlar kapatma iddianamesinde yer almıyor. Erol Manisalı Cumhuriyet gazetesinde ''Bu İddianame Eksik'' başlıklı yazısında bu konuya değinmişti. Manisalı bunun nedenine arkasını küresel sermayeye dayamış oligarşi ile Akp'nin tek anlaşamadığı noktanın ''laiklik'' olması diyor. Eğer o iddianamede ulusal çıkarların ihlali, vatanın peşkeş çekilmesi, yolsuzluklar, emperyalizm uşaklığı gibi iddialar yer alırsa artık karşınızda savunmadaki bir Akp ile sessiz kalan bir oligarşi değil, karşınızda Akp ile birlikte savunmada olan oligarşi olacaktır. Bu yargılamanın konusu ise rejimden ziyade bağımsızlığa dönecektir. Davalı tarafın sıfatı ise emperyalizmin işbirlikçisi olacaktır. Bu da bağımsızlık younda çok büyük bir adım olacaktır. Böyle bir adıma ne emperyalizm izin verir ne de kimse cesaret edebilir. Bu nedenle herhangi bir bağımsızlık talebimiz yok der gibi Akp'ye sadece 'laiklik' üzerinden yüklenilmekte. Bu nedenle laiklik karşıtlığı nedeniyle verilecek bir kapatma kararı ancak kötünün iyisini elde etmenin vereceği mutluluktan ibaret olacaktır. | |
| | | | AKP Kapatma Davası | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |
|