|
| 2 Temmuz 1993 Sivas Katliamı | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
Burcu.Demir
Mesaj Sayısı : 46 Yaş : 39 Nerden : İstanbul- Bakırköy Kayıt tarihi : 28/06/08
| Konu: 2 Temmuz 1993 Sivas Katliamı Paz Haz. 29, 2008 10:23 pm | |
| 2 Temmuz 1993 Sivas Katliamı
Sivas Katliamı veya Sivas Madımak Olayı, 2 Temmuz 1993 tarihinde Sivas'ta Pir Sultan Abdal Şenlikleri sırasında Madımak Oteli'nin kuşatılıp yakılması ve dolayısıyla şehirde bulunan 33 Alevi yazar, ozan ve aydının yakılarak katledilmesi ve oteli ateşe verenlerden de ikisinin hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan olaylar zinciridir.
Pir Sultan Abdal Şenlikleri kapsamında etkinliklerin bir bölümünün de Pir Sultan Abdal’ın sazının çalındığı Sivas şehir merkezinde yapılması öngörülmüştü. Bu kapsamda pek çok aydının yanı sıra Aziz Nesin bu etkinlik nedeniyle dönemin Sivas valisi Ahmet Karabilgin'in özel davetlisi olarak bu kente gelmişti.
2 Temmuz 1993 günü organize biçimde öğle saatlerinde Paşa ve Meydan camilerinde çıkan gruplar önce etkinliklerin yapıldığı Kültür Merkezi’ne ulaşarak, bir gün önce dikilen anıtı kısmen tahrip etti. Kültür Merkezi içindeki karşıt grupla çıkan taşlı sopalı çatışma, polis tarafından fazla büyümeden, zor kullanılarak önlendi.
Hızını alamayan ve sayısı yaklaşık 10.000'e ulaşan grup, Kültür Merkezi’nden yeniden Hükümet Meydanı’na geldi. Hükümet Konağı’nı taşlamaya ve slogan atmaya başlayan grup ardından Madımak Oteli civarına ulaşarak, slogan atmaya devam etti. Grubun sayısı akşam saatlerinde 20.000'e yaklaştı. Grup önce Madımak Oteli önündeki araçları ateşe verdi ve oteli taşladı bunun sonucunda taşlanarak camları kırılan Madımak oteli tutusturalan perdelerler ve alt kattaki bulunan esyalarla birlikte yakildi otele sığınmış olan aydınlardan, aralarında Asım Bezirci, Nesimi Çimen,Muhlis Akarsu, Metin Altıok ve Hasret Gültekin'in de bulunduğu 37 kişi yanarak veya dumandan boğularak yaşamını yitirdi. Aralarında Aziz Nesin'in de bulunduğu 51 kişi de olaylardan kendi olanaklarıyla, ağır yaralarla kurtuldu. Başından yaralanan Aziz Nesin'i linç edilmekten araya giren polisler kurtardı. Yaralılar, polis arabalarıyla Tıp Fakültesi Hastanesi`ne götürüldü.
Olaylar sonucunda 33 konuk, 2 otel görevlisi ile 2 saldırgan yaşamını yitirdi. Gene olaylar sırasında Atatürk - Kongre ve Etnografya Müzesi önünde bulunan Atatürk büstü tahrip edildi. Akşam saatlerinde valilikçe ilan edilen ”2 günlük sokağa çıkma yasağı” ile birlikte, güvenlik güçleri şehirde tam bir hakimiyet sağlayabildi.
En son Burcu tarafından Paz Haz. 29, 2008 10:24 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi | |
| | | Burcu.Demir
Mesaj Sayısı : 46 Yaş : 39 Nerden : İstanbul- Bakırköy Kayıt tarihi : 28/06/08
| Konu: Geri: 2 Temmuz 1993 Sivas Katliamı Paz Haz. 29, 2008 10:24 pm | |
| "Hiçbir şey eyleme geçmiş cehaletten daha korkunç olamaz. Yakılan insanlıkla bu defa yüzleşin." | |
| | | Burcu.Demir
Mesaj Sayısı : 46 Yaş : 39 Nerden : İstanbul- Bakırköy Kayıt tarihi : 28/06/08
| Konu: Geri: 2 Temmuz 1993 Sivas Katliamı Paz Haz. 29, 2008 10:29 pm | |
| Yargılama
Olaydan bir gün sonra 35 kişi gözaltına alındı. Daha sonra gözaltına alınanların sayısı 190'a çıktı. Gözaltına alınan 190 kişiden 124'ü hakkında "laik anayasal düzeni değiştirip din devleti kurmaya kalkışma" suçlamasıyla dava açıldı, geri kalanlar serbest bırakıldı. Kamuoyunda Sivas Davası olarak bilinen davanın ilk duruşması, Ankara 1 No'lu Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde 21 Ekim 1993 günü yapıldı. 26 Aralık 1994'te karara bağlanan dava sonucunda, 22 sanık hakkında 15'er yıl, 3 sanık hakkında 10'ar yıl, 54 sanık hakkında 3'er yıl, 6 sanık hakkında 2'şer yıl hapis cezası, 37 sanık hakkında da beraat kararı verildi.
Müdahil avukatlar, Devlet Güvenlik Mahkemesi'nin kararını "taraflı, hukuka ve adalete aykırı" olarak niteleyerek, ayrıntılı bir savunmayla temyize gittiler. Yargıtay 9. Ceza Dairesi katliamın "Cumhuriyete, Laikliğe ve Demokrasiye yönelik olduğunu" belirterek Devlet Güvenlik Mahkemesi'nin kararını esastan bozdu. Ankara 1 No'lu Devlet Güvenlik Mahkemesi, Yargıtay'ın bozma kararına uyarak yargılamayı yeniden başlattı.
28 Kasım 1997'de açıklanan kararda, 33 sanık Türk Ceza Yasası'nın 146/1 maddesine göre idama ve 14 sanık 15 yıla kadar değişen hapis cezasına mahkûm edildi. Yargıtay 9. Ceza Dairesi 24 Aralık 1998'de hapis cezalarını onadı, 33 idam cezasını ise usül noksanlıkları nedeniyle bozdu. Şubat 1999 tarihinde usül eksikliklerinin giderilmesi için başlayan yargılama sonucunda 16 Haziran 2000'de 33 sanık Devlet Güvenlik Mahkemesi'nce yeniden idam cezasına çarptırıldı. 2002 yılında idam cezasının yürürlükten kaldırılmasıyla idam cezası hükümlülerinin cezaları müebbet ağır hapis cezasına çevrildi.
Sanıkların avukatlığını Refahyol iktidarının Adalet Bakanı Şevket Kazan üstlendi ve bakanlığı sırasında onları hapisanede ziyaret etti.
Geçen bu zaman zarfı içerisinde sanık sayısı tahliyelerle 33'e düştü. Olayın kilit ismi olarak nitelendirilen, dönemin Sivas Belediye Meclisi üyesi Cafer Erçakmak ve Yargıtay'ın 1997'deki bozma kararından sonra firar eden 8 sanık ise halen yakalanamamıştır.
Sivas Davası İstiklal Mahkemeleri sonrasında, tek bir davada, bu kadar çok idam cezasının verildiği ilk davadır. | |
| | | Koray Biber Admin
Mesaj Sayısı : 51 Yaş : 40 Nerden : Bakırköy Kayıt tarihi : 27/06/08
| Konu: Geri: 2 Temmuz 1993 Sivas Katliamı Ptsi Haz. 30, 2008 12:15 am | |
| “Yakin Allahsizlari Yakin” “Ates kafirlere Cennet`dir” “Allah ü Ekber” Bu sloganlarla sokaklara dökülen gerici yobazlar 35 insanimizi, 35 canimizi aldilar bizden... Olayların bir vahşete nasıl dönüştüğünü çok iyi anlatan bir metni paylaşmak istiyorum.. Saldırı ve katliamdan iki gün önce dağıtılan bildirilerden biri şöyledir: “MÜSLÜMAN KAMUOYUNA
“Bismillâhirrahmânirrahim “Peygamber, mü’minlere kendi canlarından ileridir. Onun hanımları da mü’minlerin analarıdır.” (Ahzâb:6) “Mü’minlere öz canlarından daha ileri olan Allah Resûlü (S.A.V.)’ne ve O’nun temiz zevcelerine, Allah’ın beytine (Kâbe’ye) ve kitab’ı Kur’an’a alçakça küfredilmekte ve mü’minlerin izzet ve namuslarına saldırılmaktadır. “Dünyanın bazı bölgelerinde şeytan ve onun yandaşları olan emperyalist kâfirler, dinimize ve mukaddes değerlerimize dil uzatmaktadırlar. Bunun başını ise satılmış, mürted Salman Rüşdi köpeği çekmektedir. “Bu şeytanî oyunlara karşı, izzetli ve duyarlı Müslümanlar yiğitçe mücadele ortaya koyarak, bu uğurda canlarını feda etmekten çekinmemişlerdir. Bu iğrenç oyunların bir uzantısı olarak ülkemizde de; AYDINLIK gazetesi denilen bir paçavrada, mel’un Rüşdi’nin figüranlığına soyunan, dünya emperyalizminin gönüllü uşağı Aziz Nesin, aynı şekilde, Kur’an’ın korunmuşluğuna dil uzatmış, Hazret-i Peygamber (S.A.V.)’in aile hayatını (hâşâ) bir genelev ortamına benzetmiş ve ümmetin anaları olan hanımlarına (hâşâ) fahişe deme cür’etinde bulunmuştur. Bu olay, dünyanın değişik yerlerinde kâfir devletler tarafından dahi kabul görmezken, basımına müsaade edilmezken, ne yazık ki laik ve ikiyüzlü T.C. Devleti tarafından yayımlanmasına izin verilmiş, ayrıca bunu kabullenmeyip protesto eden izzetli Müslümanlar, devletin polis ve jandarması tarafından coplanmış, kurşunlanmış, bir kısmı da hapishanelere atılmıştır. “Salman Rüşdi köpeği Müslümanlar’ın çok az olduğu kâfir bir ülkede korkudan sokağa çıkmaya bile cesaret edemezken, onun yerli uşağı Aziz Nesin köpeği, yanında kendisiyle beraber bir ekiple birlikte, şehrimiz Valisi tarafından davet edilip, şehirde adeta Müslümanlar’la alay edercesine gezebilmektedir . “Kâfirler şunu iyi bilmeli ki: “İslâmın Peygamberi’ni ve kitab’ın izzetini korumak için, bu uğurda verilecek canlarımız vardır. “Gün, Müslümanlığımızın gereğini yerine getirme günüdür. “Gün, Allah (C.C.)’ın vahyi Kur’an-ı Kerim’e, Allah’ın meleklerine, Allah’ın Resûlü Hz. Muhammed (S.A.V.)’e, O’nun ailesine ve ashabına yöneltilen çirkin küfürlerin hesabının sorulması günüdür. “‘İman edenler, Allah yolunda savaşırlar. Kâfirler de tağut yolunda savaşırlar. O halde şeytanın dostlarıyla savaşın. Çünkü şeytanın hilesi zayıftır.’ (Nisa:76) “Galip gelecek olanlar, şüphesiz ki Allah taraftarı olanlardır. Saldırı ve katliam gecesi 1 Temmuz akşamı da başka bir bildiri evlere dağıtılır: “Halkımıza Çağrı; “Müslüman halkın yaşadığı bu ülkede, İslam için binlerce şehit verilmiş bu topraklarda, bir kesim tarafından, ‘basın özgürlüğü, düşünce hürriyeti’ adı altında, Müslümanlar’ın kutsal değerlerine sözlü veya yazılı olarak kimse saldıramaz. “Biz Müslümanlar, canımız pahasına da olsa, bu değerlerimizi korumakta kararlıyız. “Müslüman halkımızdan bu konularda duyarlı olup, İslam’ın değer yargılarını alaya alanlara izin vermemelerini, ne pahasına olursa olsun bunu engellemeyi dini bir görev olarak bilmelerini, bu alçaklar karşısında susulduğunda, yarın mahşerde Allah’a nasıl hesap vereceğimizi düşünmelerini istiyoruz. “ ‘Müminlerin, Peygamberi kendi nefislerinden çok sevmeyi gerekir. O’nun eşleri, onların anneleridir...’ (Ahzâb Suresi, Ayet: 6) “ ‘Ve kâfirlerin hesapları varsa, Allah’ın da bir hesabı vardır. Allah hesabı çabuk görendir.’ (Enfal Suresi, Ayet : 30) “ ‘Kâfirler istemese de, Allah nurunu tamamlayacaktır.’ (Saff Suresi , Ayet: “Not: Bu yazıyı okuyan, Allah rızası için çoğaltarak dağıtsın. MÜSLÜMANLAR”Bu saldırının planlı bir hazırlık süreci sonrası başlatıldığı olaylardan sonra ortaya çıkmıştır. Irkçı-şeriatçı örgütler, Malatya, Kahramanmaraş, Elazığ, Çorum, Tokat, Kayseri gibi çevre illerdeki deneyimli militanlarını Sivas’a taşımışlar ve militanlar, Belediye’nin ve dini vakıfların yurtlarında konuk edilmişlerdir. Bu hazırlıklara ek olarak Sivas halkının dini duygularını tahrik amacıyla bu tarz bildiriler dağıtılmış ve camilerde dar kadrolu toplantılar yapılmıştır. İnsanlık tarihine kara bir leke olarak geçen bu katliamı örgütleyen, maşaları tutan gerçek suçlular, bu insanlık vahşetinden allah uğruna din uğruna yapılmış bir kahramanlık öyküsü gibi söz etmeye devam etmktedirler... O günden bu güne Türkiye'de bu katliamı gerçekleştiren zihniyet gerilememiş aksine daha da güçlenerek siyasete, toplumsal yaşama ve ahlaki yapılara tezahürünü yaygınlaştırmıştır... Hala bir din-tarım ülkesi olan Türkiyeyi bu Irkçı-şeriatçı çizgiden kurtaracak olan "toplumsal bilinçlenme" bu ülkenin aydınlarının ve özellikle gençlerinin mutlak sorumluluğundadır... bu ülkenin gençleri bu sorumluluğun bilincine varmalı ve harekete geçmelidir... Yapılması gerekenler zordur, yol uzundur ancak uzun soluklu hedeflere küçük ve sabırlı adımlarla uşalışacağı unutulmamalıdır. | |
| | | Burcu.Demir
Mesaj Sayısı : 46 Yaş : 39 Nerden : İstanbul- Bakırköy Kayıt tarihi : 28/06/08
| Konu: Geri: 2 Temmuz 1993 Sivas Katliamı Çarş. Tem. 02, 2008 10:36 pm | |
| Bugün Pir Sultan Abdal Derneği'nin Kadıköy de ki mitingine katıldık . Özeleştiri yapmak gerekirse ben ve beş arkadasımdan başka hiçkimse gelmedi koskoca Bakırköy ilçesinden. Bugün kalabalık bir grupla orada olsaydık çok daha güzel olurdu diye düşünüyorum . | |
| | | | 2 Temmuz 1993 Sivas Katliamı | |
|
Similar topics | |
|
Similar topics | |
| |
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |