Tayyip Erdoğan; Diyarbakırda da silinen adli sicili ile 3 Kasım seçimlerine de girmeye hak kazandı. Onun siyasi duruşu, ne kadar değiştiği, tartışıladursun onun yüzü özellikle de İstanbullular için yeni değil. Çünkü İstanbul onu; unutturamayacağı başkan sıfatıyla halen hatırlıyor. Belediye Başkanlığı döneminde ortaya çıkan yolsuzlukların dosyası bir hayli kabarık.
Tayyip Erdoğanın belediyecilik faaliyetlerini icra ettiği dönemde bir hafta geçmiyordu ki, bir yolsuzluk gazete sayfalarına taşınmasın. Bunlardan ilk tepki çeken kendi partisi olan RP lehine kadrolaşma, kaynak aktarma ve kent siluetinin tarihten kalan motiflerini, islami bir anlayış çerçevesinde yeniden gözden geçirmek oldu. Bu noktada semt isimlerinin değiştirilmesi gibi çok ilginç bir özel çalışma alanı da vardı Erdoğanın. Örneğin; Eyüp ilçesinin adı Eyüp Sultan olarak kullanılmaya başlamıştı. Basın Şehitleri Parkı-Karadolap Parkı olmuş, Vedat Dolakay Parkı Rami Parkı adını almış, Ruhi Su Sokak-Evyap Caddesi, Sırrı Atalay Sokak ise Akşemsettin Bulvarı gibi isimler ile anılır olmuştu. Bunlara ek olarak Muammer Aksoy Sokak da, o dönem Erciyes Sokaka, Bahriye Üçok Sokak da, Şafak Sokaka çevrildi. Erdoğan Hasan Ali Yücel Sokağını da Hazırcevap sokak ismini vermeyi planlıyordu ki, burada oturanların tepkisiyle mahkeme tarafından bu isim değişikliği kararı iptal edildi.
Kuşkusuz Tayyip Erdoğanın icraatları yanında bu özel çabası masum bile sayılabilirdi. Galata Köprüsündeki İstanbul sembolü haline gelmiş Köprüaltı birahanelerinin kapatılması gibi tek tük islami faaliyetleri de olmuştu ama Tayyipin İslamiyete en büyük katkısı Adil Düzen partisine ve mümin müslüman işadamlarına aktardığı trilyonluk paralar olmuştu. Diğer belediyeler sıkıntı içindeyken, İstanbul ilçelerindeki RPli belediyeler de bu dönem yeterince İBBden nasiplendiler. İBB Başkanı bazı belediyelere kuruş aktarmazken Pendike 15 trilyon yatırım yaptı. (Yeni Yüzyıl gazetesi 29 Ekim 1997)
Erdoğanın belediye faaliyetleri için açılan ihalelerin sonucu hep belliydi. Bazen ihaleye katılan şirket sayısı 20yi de bulsa bir şekilde ihale ya Albayrakların envayi çeşit şirketlerinden birine ya da bir başka müslüman şirketin kazanımıyla sonuçlanıyordu. Bu konu daha sonra Erdoğanın canını çok sıkacaktı. Bir başka can sıkıcı konu ise yine aynı çevrelere birçok arsanın, arazinin yok pahasına satılmasıydı. O dönem açılan ihalelerin iptali ve bazı çevrelere çıkar sağlama davalarından birkaçına bakalım:
2 Aralık 1997 İstanbul Büyükşehir Belediyesi Devlet İhalesi Yasasına aykırı olarak özel kuruluşlara verdiği 7 trilyonluk çöp ihalesi ile ilgili CHP İBB Meclisi Grup Başkan Vekili Özkal Yicinin önergesi RPye yakınlığıyla bilinen İSTAÇa protokolle devredildiği iddiası ve ihalenin iptali istemi
9 Kasım 1997 CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Sevigen ve CHP Şişli İlçe Başkanı Dursun Çaltı, Şişli Büyükdere Caddesindeki trilyonluk 3840 metrekarelik arsayı Kombassan Holdinge 300 milyara sattığı için suç duyurusu.
Kadıköyde 0-1 Karayolu üzerinde 8 bin 65 metrekare arsayı MÜSİADlı işadamı Yakup Yöntenin sahibi olduğu Köseoğlu Sağlık Tesisleri A.Şye yok pahasına satmak. Arsanın belirlenen değerinin 80de biri olduğu iddiası.
15 Kasım 97 araba kiralama skandalı. Eski MSPli Bakan Hasan Aksayın oğlunun şirketine 1995 fiyatıyla 203 milyar hortumlatmak. Avrupa Turizm Ticareti Şirketine ihaleyi vermek. Sayıştay Denetçileri Raporuna göre belediyenin kiraladağı otomobillere ödenen yıllık kiranın biraz fazlasına otomobil almak mümkündü. Ayrıca belediyenin araç kiralama izni ve yetkisi de yok.
Tayyip Erdoğanın yolsuzluk sicili ve hakkındaki davaları inceleyebilmek için Albayrak ismine özel önem vermek gerekir. Nitekim Albayrak Şirketine ortak kardeşlerden Mustafa Albayrak 1979da otobüs şoforü iken Tayyipli belediye döneminde holding, gazete, televizyon sahibi olmuştu. RPdeki yenilikçi gelenekçi ayırımındaki yenilikçilerin finansörü olarak bilinen Albayrakların ilginç ticari serüveni ve Tayyip Erdoğan dönemindeki bu şirketin şahlanışı Erdoğanın bugünlerde bile başını ağırtan bir şekilde sürüyor. 17 Temmuz 2001de İçişleri Bakanlığı; İstanbul Büyükşehir Belediyesinin 1995 yılından bu yana Albayraklara verdiği ihalelerin dosyalarını incelemeye aldı. Albayrakların 20 şirket üzerinden ihaleleri aldığı anlaşıldı. Çevre düzenlemesi ihaleleri, belediyenin üst düzey yöneticilerinin kullandığı binek otomobil servisi ihaleleri, belediye çalışanlarının taşınması için açılan servis otobüsü ihaleleri, İETT Otobüs hatlarının özelleştirilmesi ihaleleri, AKBİL ihaleleri İstanbul Metrosunun yapımı hemen her konuda bu şirketin ismi geçiyordu. Hatta dava dosyasında öyle ilginç noktalar vardı ki, mesela Albayrakları ihaleyi alması için metro inşaatındaki ihalelerin bir kısmı iptal edilip tekrar ihale açıldı. Burada tespit edilen kayıp 30 milyon dolardı.